27 Eylül 2009 Pazar

karalama

hiçbir vedam istediğim kadar afilli olmadı. hayatım bugüne kadar beklemediğim kadar güzel olmadı. pişmanlıklarım boyumu aşmadı ama hep şikayet edecek çok şey buldum. kendimi hiç beğenmedim sanırım. olduğum gibi sevmedim kendimi. bunun içine girersek orada bulabileceğim şeylerin beni rahatlatacağını sanmıyorum. insanlar başları sıkışınca duymak istediklerini söylesin diye arayacak birilerini hayatlarına mutlaka iliştirirler. bunu en çok yapanlardan biriyim ya da biriydim diyelim şimdi ikna olabileceğim cümleyi ilk söyleyene büyük ikramiye vaad edeceğim. ikna olmak ne güzel bir şeymiş. hadi şuna kanmak diyelim. ne söylesem kanacak arkadaşlarım vardı benim. bu bir özleyiş değil. özlemiyorum hiçbir şeyi. aslına bakarsak geleceğimle ilgili büyük kaygılara da düşmüyorum. bazen bu kaygısızlığım kaygılandırıyor beni. ne oluyorum ?..

bazen imreniyorum birilerine bazen kıskanıyorum burun kıvırarak. kendime işkence edercesine yaşıyorum artık sanki. birilerinin ödemesi gereken bir bedel vardı onu üstlenmiş gibiyim. vicdan azabı olmaya o gece mi karar verdim? açıkyüreklilik diyor ya selim ileri hak veriyorum ben ona. bir insan ne yaşadıktan sonra intihar edebilir diye sormak isterim ona.

intihar üzerine çokça konuşmak istediğim bir konu ama kendimle konuşmak istemiyorum bunu. aslında hayatı hiçe saymaya çalışanların ne kadar sıkı tutunduklarına atıfta bulunmak istiyorum. belki yaşayarak intihar edebilmeyi dahi beceremeyen o ikiyüzlülükle alıp veremediğim bir şeyler var.

yazı bazen kendini bitirirmiş. öğrendim.

1 yorum:

  1. yaz daha çok yaz. yazdıkça açılırsın. bu ağladıkçaydı ama son zamanlarda bu söz öbeğine çok takıldım. samimi buluyorum. vs vs.

    bazen yazı kendine haraakiri yaparmış. bunu öğrendim.

    kiyaaaa ahh

    YanıtlaSil